30 Mart 2012 Cuma

Portakal Reçeli & Dilim Portakal Reçeli









Özellikle görüntüsünü çok beğendiğim ve zaten portakallı lezzetleri de sevdiğim için denediğim bir lezzet oldu. Kahvaltı sofralarınız için şık sunumlu ve aşağıdaki notlar kısmına da dikkat ederseniz beğeneceğinizi düşündüğüm bir tarif. Ben, portakalların bol ve sulu olduğu bir dönemde yapmıştım, neyse ki portakal mevsimi tam olarak geçmeden tarifi sizlerle de paylaşabiliyorum… Tarif için  Şehrinaz (Reyhan kokulu mutfağım)! 'a isim içinse Papatya Prenses'e teşekkürler













Malzemeler:




  • 1 kilo portakal (5 adet)

  • 1 kilo şeker

  • 4–5 damla limonsuyu




Hazırlanması:




  • Portakalların kabuklarını iyice yıkayıp bir tencereye aln.

  • Üzerlerini geçecek kadar su doldurup 5–6 dakika kaynatın.

  • Bu şekilde sarı suyu gidene kadar, suyunu 5–6 defa değiştirerek aynı şekilde kaynatın. Portakalları enine ince dilimler halinde kesip tencereye dizin.

  •  Üzerlerine şekeri ekleyip kısık ateşte 15–20 dakika kaynatın.

  •  Ocaktan almaya yakın limon suyunu ekleyip ocağın altını kapatın.

  • Sıcak olarak portakalları kavanoza dizip,( bu ölçü ile bir kavanoz reçel oluyor, isterseniz fazlalaştırıp azaltabilirsiniz ) suyunu da üzerine ekleyip ağzını sıkıca kapatıp kavanoz soğuyana kadar tersini çevirip bekletin. İsterseniz de soğuduktan sonra hemen tüketin.


Benden notlar; ben tarifi dikkatli okumayıp 3 defa kaynatıp suyunu değiştirdim ve kabuklarda hafif bir burukluk oldu bunun dışında harika bir reçel, siz tarifi birebir uygulayın.

Bir de, ben çok şekerli reçelleri sevmediğimden şeker miktarını azalttım.


28 Mart 2012 Çarşamba

Ev yapımı karışık meyve suyu









Reçelini yaptığım greyfurtların içlerini atmak istemeyince meyve suyu olarak değerlendirmek istedim. Önceki tecrübelerimden tek olarak pek lezzetli olmadığını bildiğimden portakal ve elma ilave ettim. Portakal sayısı biraz daha arttırıldığında daha sevilerek içileceğini tahmin ediyorum...









Malzemeler:


  • 5 adet greyfurt

  • 2 adet portakal

  • 1 adet elma


Hazırlanması:




  • Greyfurtların, portakalların ve elmaların kabuklarını soyun ve bıçakla dörde bölün (portakal ve greyfurtların beyaz kısımlarını da atın).

  • Dörde böldüğünüz meyve parçalarını rondoda püre haline getirin.

  • Meyve pürelerini tel süzgeçten geçirin (ben önce makarna süzgecinden sonrada tel süzgeçten geçirdim).

  • İsteğinize göre şeker ilave edip servis yapın.







26 Mart 2012 Pazartesi

Mantar Çorbası











Geçen haftalarda annemle telefonda görüşürken mantar çorbası yaptığını söyleyince tarifini istedim. Sonra ki gün ise hazır çorbalardan yola çıkarak biraz değişiklik yaparak denedim. Annemin çorbasından tek farkı süt ilave etmem oldu, iyi ki de ilave etmişim bizim evde çok sevilen harika bir çorba ortaya çıktı. Mantarları önceden kavurup dondurucu da bekleterek pişirme süresini biraz daha kısaltabilirsiniz, böylece işten eve geldiğinizde çok kısa sürede hazırlayabileceğiniz lezzetli bir yemeğiniz olmuş olur. Mutlaka denemenizi tavsiye edeceğim bir tarif…



































Malzemeler:






  • 5 adet büyük boy kültür mantarı

  • 1–2 yemek kaşığı sıvıyağ

  • 2 yemek kaşığı un

  • 1 su bardağı süt

  • 3–4 su bardağı sıcak su

  • Tuz


Hazırlanması:


  • Mantarların tepelerini (üst kısımlarını) koparıp (saplarını kullanmıyoruz) iyice yıkayın ve dört beş parçaya bölüp çok ince doğrayın.

  • Suyunu süzüp, hafif kızarmaya başlayana kadar sıvıyağda iyice kavurun. (mantarlar önce suyunu bırakıp sonra çekecekler)

  • Kavurduğunuz mantarlara unu ekleyip biraz daha kavurun.

  • Kavrulan un ve mantarların üzerine soğuk sütü ilave edip tel çırpıcı ile iyice karıştırın ki topaklanmasın.

  • Beşamel sos gibi kıvam alıp kaynamaya başlayınca sıcak suyu (damak zevkinize göre çorbanın kıvamını kendiniz ayarlayın) da ilave edip mantarlar iyice pişene kadar kaynatın.

  • En son tuz ilave edip servis yapın.


Benden notlar;

Benim kullandığım mantarlar doğrandıktan sonra 1,5 su bardağı kadardı.

Saplarının çorbanın tadını bozduğunu düşünüyorum, bu nedenle sadece üst kısımları kullanmanızı tavsiye ederim.

Sıcak suyu kontrollü ilave edip, damak zevkinize göre çorbanın kıvamını kendiniz ayarlayın.

 Un topaklanırsa daha az kullanmanız gerekebilir.











18 Mart 2012 Pazar

Papatya sofrası (Turuncu çay sofrası)






 



Sevgili Papatya Prenses’in gönderdiği harika hediyelerden daha önce bahsetmiştim. Çarşamba günü, misafirlerim için uzaklardan gelen bu güzelim hediyelerimle yukarıda ki sofrayı hazırladım. Bu nedenle ismi de Papatya sofrası oldu. Turuncu ve beyazın uyumunu ben çok sevdim, menüyü ise daha önce burada paylaştığım lezzetlerden hazırlamayı tercih ettim. Renkli yazıların üzerine tıklayarak tariflere ulaşabilirsiniz.



Misafirlerim için hazırladığım sofra ve lezzetler…






















16 Mart 2012 Cuma

Fırında somon






 

Arkadaşımın hazırladığı balık sofrasının son tarifi ana yemeğimiz olan fırında somon balığına ait. En sevdiğim balıkların başında istavrit ve somon geliyor. Özellikle somon balığı fırında çok güzel oluyor. Daha önce çöp şiş olarak yaptığım somon tarifine buradan ulaşabilirsiniz, o da çok lezzetli olmuştu.



Malzemeler:




  • 1 kg somon balığı

  • 1 adet büyük boy patates

  • 3 adet kuru soğan

  • 2–3 adet defneyaprağı

  • 1 su bardağı su

  • Karabiber

  • Tuz


Hazırlanması:




  • Dilim doğranmış patatesleri ve piyazlık soğanları karabiber ve tuz ile karıştırıp fırın tepsisine dizin.

  • Üzerine yıkayıp suyunu süzdüğünüz ve tuz ilave ettiğiniz balıkları yerleştirin.

  • 1 su bardağı su ilave edip (arkadaşım içerisinde patates olduğu için su ilavesi yapmış) tepsinin ağzını alüminyum folyo ile kapatın.

  • Ağzı kapalı olarak 250 derece fırında 1 saat (pişme süresini kendi fırınınıza göre ayarlayabilirsiniz) kadar pişirin.

  • Tepsinin ağzını açın ve 15 dakika balıkların üzerinin de kızarması için pişirin.












13 Mart 2012 Salı

Kuru biber ve patlıcan dolması











Kuru patlıcan ve biber dolmasının lezzeti kesinlikle tartışılmaz. Eminim ki birçok evde de sevilen bir yemektir. Salçalık kırmızıbiber dolması ise denemeyenleriniz varsa mutlaka denemenizi tavsiye edeceğim bir lezzet. Taze halde iken dolmasını yapabileceğiniz gibi kurutulmuşundan da yapabilirsiniz. Kurutması biraz zahmetli kabul ediyorum, biraz zor kuruyor ama bu zahmete değiyor. Arkadaşım bizler için hazırladığında fotoğraflamıştım, sofrasına ve diğer lezzetlerine buradan bakabilirsiniz. Arkadaşımın anlatımıyla tarifi…



Malzemeler:


  • Kurutulmuş patlıcan ve dolmalık biber

  • Kurutulmuş salçalık kırmızıbiber


İç malzemesi;




  • 2 su bardağı pirinç

  • 2 adet kuru soğan

  • 1 yemek kaşığı biber salçası

  • 1 yemek kaşığı domates salçası

  • Maydanoz

  • Nane

  • Kimyon

  • Nar ekşisi

  • Fesleğen

  • Tuz

  • Karabiber


Hazırlanması:




  • Soğanları yemeklik doğrayıp sıvıyağda kavurun.

  • Domates ve biber salçasını ilave edip çok az kavurun.

  • Yıkanıp suyu süzülen pirinçleri ilave edip tekrar kavurun.

  • Pirinçler kavrulunca ocağın altını kapatın ve ılınmasını bekleyin.

  •  İç harcımızın içerisine tuzunu ve diğer baharatlarını ilave edip karıştırın.

  •  Önceden haşladığınız biber ve patlıcanları iç malzeme ile doldurup tencereye dizin.

  •  Dolmaların seviyesinden 2 parmak aşağıya kadar kaynamış su ilave edin tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte pişirin.

  • Damak tadınıza göre daha fazla pişmiş seviyorsanız su miktarını arttırabilirsiniz




10 Mart 2012 Cumartesi

Tavuk kıymalı çöp şiş & tavuk kıymalı dürüm











Tavuk kıyması ile tanışmamış olanlarınız varsa mutlaka denemenizi tavsiye ediyorum. Tavuk kıymasının köftesi harika oluyor bilenler bilir, bir de tavuk şiş olarak deneyin. Kesinlikle vazgeçemeyeceğiniz bir yemek olacaktır. Benim özellikle yemek davetlerinde ana yemeğin yanında sunduğum, tadına bakan herkesin bayıldığı bir lezzet. Önceki yılların iftar menülerine bakarsanız hem sunumunu hem de ne kadar sık yaptığımı görmüş olursunuz. Tavuk kıymasını artık birçok market ve kasapta bulabilmek mümkün. Olurda bulamazsanız tavuk göğüs etlerini rondoda kıyma haline gelene kadar çekerek elde edebilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken tek nokta göğüs etlerine birkaç parça tavuk budu (kıymanın yağ oranını ayarlamak için) ilave etmek. Fotoğraflar 2010 yılına ait, bunlar gibi bekleyen onlarca güzel tarif var buraya eklenmemiş, en kısa zamanda paylaşabilmek ümidiyle…






















Malzemeler:






  • 1 kilo tavuk kıyması (orta yağlı)

  • 1 tatlı kaşığı biber salçası

  • 1 tatlı kaşığı domates salçası

  • Kimyon

  • Karabiber

  • Kırmızı pul biber

  • Tuz

  • İsot


Ayrıca; sıvıyağ ve çöp şiş



Hazırlanması:






  • Tavuk kıymasını derin bir kaba alın.

  • Salça ve diğer baharatları ekleyip iyice yoğurun.

  • Elinize bir parça kıyma alıp çöp şişin etrafına geçirip incelterek düzeltin.(bu aşamada şekil vermekte zorlanırsanız elinizi çok az sıvıyağ ile yağlarsanız daha kolay şekil verirsiniz)

  • Sıvıyağ eklediğiniz teflon tavada arkalı önlü kızartıp isteğinize göre servis yapın.









(Farklı zamanlarda hazırladığım sunum şekilleri. İster pilavla birlikte, isterseniz ekmek arası ya da burada ki tarifimle lavaş dürüm olarak hazırlayabilirsiniz)







Benden notlar;






  • Kıymanın kıvamı çok sert olursa çok az su ilavesi yapabilirsiniz, hem yumuşak olmasını hem de şekil vermenizi kolaylaştırır.

  • Lavaş arasında servis yapacaksanız uzun çöp şiş, pilavın yanında sunacaksanız kısa çöp şiş kullanmanızı tavsiye ederim. Uzun çöp şişleri ortadan ikiye de bölebilirsiniz.

  • Önceden hazırlayıp, pişirip servis sırasında ısıtarak kullanabilirsiniz.

  • Tavuk çöp şişleri pişirirken orta sıcaklıkta bir ateş kullanın, yüksek olursa dışı yanıp içleri çiğ kalır.

  • Salça ve baharat miktarını damak zevkinize göre azaltıp çoğaltabilirsiniz.

  • Olurda kıymayı toparlayamaz ve şekil vermekte zorlanırsanız çok az galeta unu ya da rondodan geçirdiğiniz bayat ekmek parçaları ilave edin.

  • Bir de lavaş dürüm yaparken çöp şişleri çıkarmayı unutmayın::))







9 Mart 2012 Cuma

Tam buğday unlu ekmek











Geçen haftalarda arkadaşım özellikle evde ekmek yapmak için tam buğday unu yaptırdıklarından bahsederek hem ekmeğin tarifini hem de ununu verdi. Bende hafta sonu arkadaşımın tarifinde ufak değişiklikler yaparak sabah kahvaltısı için bu harika ekmekleri hazırladım. İtiraf edeyim ki ev yapımı tereyağı ve çay ile birlikte harika bir üçlü oluşturdular. Tam buğday ununun ekmeğe kattığı lezzet ise kesinlikle tartışılmaz. Ben bu defa beyaz un ile karıştırıp yaptım. Bir daha ki sefere ise sadece tam buğday unu ile yapmayı planlıyorum. Belki de bana çocukluğumda babaannemin taş fırında yaptığı ve bizim arasına tereyağı koyup sıcacık yediğimiz köy ekmeklerini hatırlattığı için ben bu harika ekmekleri çok sevdim!




















Malzemeler:






  • 2 tatlı kaşığı kuru maya

  • 1 tatlı kaşığı şeker

  • 1,5 su bardağı ılık su

  • 1 su bardağı tam buğday unu

  • 2 su bardağı beyaz un


Hazırlanması:




  • Kuru maya, şeker ve 1 su bardağı ılık suyu derin bir kabın içerisinde karıştırın ve ağzı kapalı olarak 10 dakika bekletin.

  •  Kalan yarım bardak suyu, tam buğday ununu, beyaz unu ilave edip hamur yoğurun.(Kıvamı biraz cıvık olursa 1 yemek kaşığı un serpiştirip tekrar yoğurun. Hamur toparlanıp ele yapışan bir hamur oluyor )

  • İyice yoğurduğunuz hamuru yarım saat ağzı kapalı olarak ılık bir ortamda bekletin.

  • Sürenin sonunda hamuru bir kez daha yoğurup istediğiniz büyüklükte şekiller verip (şekil verirken elinize sıvıyağ sürerek hamura daha kolay şekil verebilirsiniz) fırın tepsisine yerleştirin.

  • Yarım saat tepsi mayasının gelmesi için fırın tepsisinde bekletin.

  • 220–230 derece önceden ısıtılmış kızgın fırında pişirin.











7 Mart 2012 Çarşamba

Sütlaç











Eskişehir ‘de Matematik öğretmenliği son sınıfta okuyan bir yeğenim var. Hafta sonu sütlaç tarifi istiyorum abla deyince, dün hem yaptım hem de ölçüleri not aldım buraya da yazmak için. Bizim evde pek sevilmediğini düşündüğüm için miktarı az tutmuştum özellikle ama kızımın “başka yok mu” sözleriyle yanıldığımı anladım…













 





Malzemeler:






  • Yarım su bardağı pirinç

  • 2 su bardağı su

  • 2,5 su bardağı süt

  • Yarım su bardağı şeker


Hazırlanması:




  • Pirinçleri bol su ile bir kaç defa yıkayıp suyunu süzün.

  • Tencereye suyunu süzdünüz pirinçleri ve 2 su bardağı suyu ilave edip kaynatın.

  • Kaynadıktan sonra 10 dakika kısık ateşte suyunu çekene kadar haşlayın.(sürenin sonunda çok az miktarda, tencerenin dibi tutmayacak kadar birkaç yemek kaşığı su ancak kalıyor)

  •  Haşlanan pirinçlerin içerisine 2,5 su bardağı süt ve yarım su bardağı şekeri ilave edip 6–7 dakika daha kısık ateşte pişirin. (sütün sıcak olmasını tercih edin, soğuk kullanacaksanız 6–7 dakikalık pişme süresini tekrar kaynadıktan sonra hesaplayın )

  • Pişen sütlacınızı kâselere paylaştırın.

  • Oda sıcaklığına geldikten sonra buzdolabında dinlendirip, damak tadınıza göre tarçın ile birlikte servis edin.




Not; benim kullandığım pirinç çok fazla su çekmediği için kıvamı tam oldu. Siz pirincinizin su çekme özelliğine göre en son kaynamış süt ya da su ilavesi yapabilirsiniz.







6 Mart 2012 Salı

Brokolili yeşil salata









Bu salatanın en sevdiğim yanı brokolinin salataya çiğ olarak ekleniyor olması. Bu tür sebzelerin çiğ ya da buharda pişmiş halinin yenmesi tercih edilmeli diyor uzmanlar. Tek başına çiğ olarak tüketmek damak tadımıza çok fazla uymayacağı için yeşil salatanın içerisine eklemek güzel bir fikir. Yerken hiç rahatsız olmayacağınız çok lezzetli bir salata. Arkadaşım bizlere hazırladığı balık sofrasında ikram etmişti ve pek yakışmıştı menüye. Malzeme listesini ve yapım aşamalarını yazmıyorum bu defa. Siz kendi isteğinize göre salatanızı hazırlayın ve içerisine küçük parçalara bölünmüş brokolileri ekleyin. Bu güzel fikrin sahibi arkadaşım Elmas’a teşekkürler...















4 Mart 2012 Pazar

Çiçek köşesi






 



Çiçeklerinizin bir arada durmasını, kışın sıcacık odanızı ya da mutfağınızı süslemesini istiyorsanız size güzel bir fikir verebilir bu fotoğraf karesi. Hem böylece soğuktan etkilenmemiş olurlar! Arkadaşımın balık sofrasının fotoğraflarını çekerken bu güzellere de yer vermek istedim…



2 Mart 2012 Cuma

Höşmerim (Konya Yöresi)











Höşmerim uzun süredir merak edip yapmak istediğim bir tatlıydı ama elimde net bir tarif olmadığından erteledim sürekli.Geçen gün bir yemek programında Konya mutfağından höşmerim yapılırken ölçüleri not ettim.Dondurucuda süt kaymağı da olunca tatlımız akşam için hazır oldu. Unu kavurma aşamasını saymazsak oldukça kolay ve çabucak hazırlanabilen bir lezzet. Kaymağın tatlıya kattığı lezzet ve kalori ise kesinlikle tartışılmaz…














Malzemeler:






  • 250 gr kaymak

  • 50 gr. tereyağı

  • 8 yemek kaşığı un




Sosu için;




  • 2yumurta

  • 1 su bardağı şeker

  • 1 su bardağı süt


Yumurtayı şekerle birlikte mikser yadımı ile iyice çırpın. Sütü ilave edip tekrar çırpın.



Hazırlanması:




  • Kaymak ve tereyağını teflon bir tencereye alıp erimeye başladığında unu ilave edin.

  • Kısık ocakta sürekli karıştırarak unu yakmadan kavurun (un helvası yapar gibi).

  • Un kavrulup rengi koyulaşınca tencereyi ocaktan alın ve 2–3 dakika kadar karıştırarak dinlendirin (yumurtalı sosu ilave ettiğimizde yumurtalar sıcaklığın etkisiyle pişmesin diye dinlendiriyoruz).

  • Daha sonra tekrar ocağa alın ve önceden hazırladığınız sosu ilave edin ve koyulaşana kadar karıştırarak pişirin.

  • Pişen tatlıyı servis tabağına alıp süsleyin.




Salep & Evde salep yapımı









Geçen haftalarda kızımı okula bıraktıktan sonra sürekli alışveriş yaptığımız baharatçıya uğrayıp saf toz salep aldım. Hazır toz karışımları içerisinde ki katkı maddelerinden dolayı sevmiyorum. Soğuk kış günlerinde tadını sevenler için güzel bir içecek. Öyle çok fazla miktarlarda almanıza da gerek yok, çok az bir miktar yetiyor salep hazırlamak için. Bol tarçınla ikram etmenizi öneririm ki sevmiyorsanız sade de içebilirsiniz. Küçük kızım çok fazla sevmedi tadını ama büyük kızım tarçınsız olarak bolca içti…

Malzemeler:


  • 1 lt. süt

  • 1 çay kaşığı salep

  • Şeker

  • Tarçın


Hazırlanması:




  • Sütü bir tencereye alın ve içerisine salep ve şekeri ilave edin.

  • Arasıra karıştırarak yaklaşık 15–30 dakika kaynatın.

  • Sürenin sonunda fincanlara paylaştırıp üzerine bolca tarçın serperek ikram edin.









(fotoğraftakiler salep bitkisinin kökü yani yumrusudur. Toplandıktan sonra bu kökler sütle birlikte kaynatılıp iplere diziliyor ve sonra kurutuluyormuş daha sonra ise toz hale getiriliyormuş. Bu bilgiler için ise geçen sene Köse dağlarında ki mantar toplama maceramızda karşılaştığımız ve salep topladığını öğrendiğimiz amcaya teşekkürler. Fotoğrafı geçen seneki Safranbolu gezimizde çekmiştim. Unutmadan yaklaşık bir yıldır arşivde bekleyen Safranbolu gezi fotoğraflarını da paylaşmalıyım en kısa zamanda.)















Benden notlar;






  • İsterseniz Sibel’in tarifinde ki gibi nişasta ilave edebilirsiniz. Daha koyu kıvamlı bir içeceğiniz oluyor ama ben nişastalı halini pek sevmedim.

  • Normalde pişmesine yakın içerisine vanilya ilave ediliyor ama ben son zamanlarda vanilya ile ilgili okuduğum yazılardan dolayı vanilya kullanmıyorum.

  • Pişirdikten sonra soğuyunca buzdolabında birkaç gün boyunca bekletebilirsiniz ve daha sonra kullanacağınız kadarını ısıtıp tarçın ilavesi ile tüketebilirsiniz.

  • Miktar fazla gelir derseniz de yarım ölçü yapabilirsiniz. Ben genellikle aşağıdaki ölçüleri kullanıyorum.




2,5 su bardağı süt

Yarım çay kaşığı salep

2–3 yemek kaşığı şeker
tarçın



Salep’in faydaları;


  • Salep göğsü yumuşatır.

  • Öksürük ve bronşit için yararlıdır.

  • Kabızlığı gidermekte faydalıdır.

  • Zihnin çalışma gücünü arttırır.

  • Kalbi kuvvetlendirir.

  • Vücudun ısınmasını sağlar.