28 Aralık 2012 Cuma
27 Aralık 2012 Perşembe
Pasta süslemelerinde Antep fıstığı yerine ne kullanabilirim?
Cevabı baştan söyleyeyim “ıspanaklı kek kırıntıları”
Uzun zamandır paylaşmak istediğim bir yazı olsa da ancak hazırlayabildim fotoğrafları. İlk zamanlar ıspanaklı pasta yapmak için kullanıyordum pastalarda ıspanağı. Elimde kalan ıspanaklı kek kırıntılarını ise truff ya da kek topları yaparak değerlendirdim. Evde fıstık tozu kalmadığı bir gün daha sonra değerlendirmek üzere dondurucuya koyduğum ıspanaklı kek kırıntılarını kullanmak aklıma geldi pasta süslemesinde. Şimdilerde ıspanaklı kek kırıntılarını çoğu zaman Antep fıstığı yerine pasta ve tatlı süslemelerinde kullanmak için dondurucudan eksik etmiyorum. Tek yapmanız gereken ıspanaklı kek yapıp rondodan çekmek ve tepsiye serip biraz kurumasını sağlayarak ya da çok kısa bir süre fırınladıktan sonra dondurucuda saklamak. Ispanaklı kek yapmak ve nasıl toz haline getirdiğimize bakmak için burayı ve burayı tıklayın. Ben fotoğraflarda ki tatlıların süslemesinde toz haline getirdiğim ıspanaklı kekleri kullandım ve hiç anlaşılmadı (anlaşılsaydı da sorun olmazdı zaten),buda “mutfakta çareler tükenmez” felsefesinin kanıtı…
25 Aralık 2012 Salı
Böğürtlen soslu irmik tatlısı
Sütlü irmik tatlısını bilmeyen ve yapmayan yoktur sanırım, bu nedenle sizlerle fikir olması için böğürtlen soslu denediğim halini paylaşmak istedim. Biraz daha kalın olsun diye arasına bir katta bisküvi dizmiştim. En üste ise böğürtlen püresi, su, şeker ve nişasta ile evde kendi hazırladığım böğürtlen sos ilave ettim. Farklı bir irmik tatlısı denemek isteyenler için fikir olur umarım…
18 Aralık 2012 Salı
Taze Bakla Kızartması
Tarifin tek püf noktası baklaların çok taze, körpecik olması gerekiyor yoksa iyi pişmiyor ve lezzet kaybı oluyor. Ben çok az sıvıyağda arkalı önlü kızartarak yapıyorum isteğe bağlı bol yağda da kızartabilirsiniz. Üzerine dökeceğiniz yoğurt ise olmazsa olmazlardan. Anlayacağınız ikisi birlikte muhteşem bir ikili oluyorlar. Tarifi taze fasulye ve bezelye ile de deneyebilirsiniz.
Baklanın mevsimi olmamasından anlayacağınız üzere uzun süredir arşivde bekleyenler arasındaydı bu tarifte, siz bir kenara not edin ve mevsiminde deneyin mutlaka…
Malzemeler:
- Yarım kilo taze bakla
- Yoğurt
- Dereotu
Kızartmak için; sıvıyağ
Hazırlanması:
- Baklaları temizleyip yıkayın ve iyice kurulayın.
- Teflon tavaya sıvıyağı ilave edip yağ kızınca baklaları ekleyip çok az tuz serpin.
- Arkalı önlü kızartıp servis tabağına alın.
Köfteli Çökertme Kebabı
Arşivden bir tarif, buradaki yazımda paylaştığım mini iftar sofamız için hazırlamıştım. Biraz farklılık yapıp köfteli olarak denemiştim, biz bu haliyle de çok sevdik. Siz isterseniz köfte yerine orijinalinde ki gibi kuşbaşı etli olarak deneyebilirsiniz.
Tarifte ayrıntılı malzeme listesi yok bu defada maalesef, zaten gerekte yok. Patatesleri kibrit çöpü büyüklüğünde doğrayıp (orijinalinde rendenin iri tarafı ile rendelenir ama ben bu haliyle daha çok sevdiğim için doğramayı tercih ettim) güzelce yıkayın ve kurulayın. Kızgın yağda kızartıp fazla yağını kâğıt havlu ile süzüp servis tabağına alın. Üzerine isterseniz yoğurt ve salçalı sos gezdirin. En üste de kendi tarifinizle hazırlayıp, kızarttığınız köfteleri yerleştirip sıcak olarak servis edin.
16 Aralık 2012 Pazar
İki renkli irmik tatlısı
Kendi irmik tatlısı tarifinizle de hazırlayabileceğiniz bir lezzet. Tek yapmanız gereken tarifi hazırlayıp ikiye bölmek ve bir kısmını sade bırakıp ayırdığınız diğer bölüme ise kakao ilave edip büyük bir tepsi yerine kek kalıplarına paylaştırmak. Böyle yaparak hem lezzetli hem de şık sunumlu bir irmik tatlısı elde etmiş olacaksınız. İsterseniz ölçü miktarını arttırıp sade, kakaolu, vişneli, zerdeçallı, portakallı vs. yaparak farklı lezzetler deneyebilirsiniz…
11 Aralık 2012 Salı
Yine bir kahvaltı sofrası…
Ve yoğunluktan tarif ekleyemediğim günler kurtarıcım olan çekirdek aile kahvaltılarımızdan bir tanesi…
Bu defa narlı kahvaltı salatası.
Cennet hurmalı kek ve çeşit çeşit Hatap un poğaçalarım. Görümcemin incir ve vişne reçelleri, anneannemden ayva reçeli…Geçen yıldan Ab-ı hayat yapımı Greyfurt reçeli:::))))
8 Aralık 2012 Cumartesi
6 Aralık 2012 Perşembe
Elmas kurabiye & Diamond cookie
Uzun zamandır denemek istediğim kurabiyeleri, Şeyma’da da görünce yapmaya karar verdim. Ben kurabiyeleri kendi tarifimi kullanarak yaptım, sizlerde kendi tarifinizle deneyebilirsiniz.Önemli olan kurabiyelere ismini veren elmasa benzemesi için toz şekere bulanması. Çay davetleriniz için de oldukça şık ve lezzetli bir tarif.
Malzemeler:
- 1 yumurta
- 2 yemek kaşığı sıvıyağ
- 2 yemek kaşığı tereyağı
- 3 yemek kaşığı şeker
- 1 çay kaşığı kabartma tozu
- 2 yemek kaşığı kakao
- 1 su bardağı un
Hazırlanması:
- Yumurta, oda sıcaklığında ki tereyağı, şeker ve sıvıyağı derin bir kabın içerisine alıp karıştırın.
- Kakao, un ve kabartma tozunu ilave edip hamur yoğurun.
- Hamurdan istediğiniz büyüklükte parçalar koparıp yuvarlayın.(ben fındıktan biraz daha büyük parçalar kopardım.)
- Yuvarlakları bir tabağa koyduğunuz toz şekerlerin içerisine atıp şekere bulayın.
- Fırın tepsisine alıp ortalarına parmağınızın ucu ile bastırıp yuvarlaklar açın
- 180 derece fırında pişirin.
- Kurabiyeler soğuduktan sonra ortalarına eritilmiş çikolata döküp servis edin.
Not: Ben bazı kurabiyeleri sadece yuvarlak yaptım, sizde istediğiniz şekilde yapabilirsiniz. Un miktarı yumurtanın büyüklüğüne ve tereyağına göre değişiklik gösterebilir, ele yapışmayan bir hamur olması gerekiyor.
5 Aralık 2012 Çarşamba
Pasta kremalı poğaça
Tatlı poğaça seviyorsanız denemenizi tavsiye edeceğim bir lezzet. Sevmiyorsanız da malzemelerde ki şekeri çıkarıp yerine tuz ilave ederek istediğiniz iç malzemesi ile yumuşacık poğaçalar elde edin. Ben özellikle hamurun dokusunu çok beğendim, piştikten sonra yumuşacık ve çok lezzetli oluyor… Tarif için teşekkürler Arnavut Ciğeri!
Malzemeler:
Hamuru için:
1 su bardağı ılık süt
2 yemek kaşığı toz şeker
1 tepeleme tatlı kaşığı kuru maya
35 gr. eritilmiş tereyağı
1 yumurta
1/4 çay kaşığı tuz
2 – 2,5 su bardağı un
Hazırlanması:
- Kuru mayayı, şekeri ve 1 su bardağı ılık sütü derin bir karıştırma kabının içerisinde karıştırın.
- Üzeri köpüklenip maya kabarana kadar bekletin.
- Kalan diğer malzemeleri de ilave edip, kulak memesi yumuşaklığında, ele yapışmayan bir hamur olana kadar yoğurun.
- Üzerini örtüp 1 saat kadar mayalanmaya bırakın.
- Hamurunuzdan cevizden biraz daha büyük parçalar alıp avuç içinizin büyüklüğünde açın.
- Bıçak yardımıyla hamura fotoğraftaki gibi şekil verin ve 1 kaşık kadar kremadan koyup, fotoğrafta görüldüğü gibi kapatın.
- Üzerlerine yumurta sarısı sürüp, önceden ısıtılmış 180C fırında altı ve üstü kızarana kadar pişirin.
- İsteğinize göre sade ya da soğuduktan sonra üzerlerine pudra şekeri serpip servis yapın.
Not: un miktarı az geldiği için ben hamur toparlanana kadar biraz daha un ilavesi yaptım. Sizde hamuru toparlamakta zorlanırsanız ilave edebilirsiniz.
Vanilyalı pasta kreması:
Malzemeler:
• 1 -1/4 su bardağı süt
• 1/2 vanilya çubuğu ya da 1/2 tatlı kaşığı vanilya özütü ya da 1 paket toz vanilya
• 3 yumurta sarısı
• 1/4 su bardağı toz şeker (50 gr)
• 2 yemek kaşığı un (20 gr)
• 2 yemek kaşığı nişasta (20 gr)
Hazırlanması:
- Cam bir karıştırma kabında, şekeri ve yumurta sarılarını çırpma teli ile çırpın.
- Unu ve nişastayı eleyerek ekleyin, pürüzsüz bir karışım elde edene kadar çırpma teli ile karıştırın.
- Bu arada, orta boy bir tencerede sütü ve vanilya çubuğunu kaynama noktasına getirin (sütün üstü köpüklenmeye başladığı anda hazır demektir).
- Sütü ocaktan alıp, vanilya çubuğunu çıkarın. Önceden hazırladığınız yumurtalı karışımı, çırpma teli ile karıştırarak, yavaşça süte ekleyin.
- Vanilya çubuğunun tohumlarını, bıçağın ucu ile kazıyarak karışıma ekleyin (vanilya çubuğu kullanmıyorsanız bu aşamada vanilya özütünü ya da toz vanilyayı ekleyin).
- Karışımı tekrar ocağa alın. Kaynayana kadar sürekli karıştırarak pişirin.
- Kaynadıktan sonra 1 dakika kadar daha koyulaşana kadar karıştırıp, ocaktan alın.
- Cam bir kabın içerisine alıp, kabuk tutmaması için, üzerini streç film ile kaplayın (streç kremaya değsin ki, arada buharlaşma olmasın).
- Oda sıcaklığında soğutun. Hemen kullanmayacaksanız buzdolabında 2 gün kadar saklayabilirsiniz.
Çikolatalı krema için: 60 gr. bitter ya da sütlü çikolatayı rendeleyip sıcak kremaya ekleyin ve eriyene kadar karıştırın.
Kahveli krema için: yarım ya da 1 tatlı kaşığı Türk kahvesi ya da nescafeyi sıcak süte ekleyip eriyene kadar karıştırın.
Akşam yemeği sofrası
Tarif yazmanın zor geldiği çoğu zaman sofra fotoğrafları imdadıma yetişiyor, bugün de öyle günlerden biri. Hem akşam yemeği menüsü için sizlere fikir de vermiş olurum. Zor gelmeler kolaylaşırsa, ilerleyen saatlerde bir de tarif gelebilir belki. Geçen hafta sonu gelen misafirlerim için hazırladığım akşam yemeği sofrası.
Menü;
- Çorba
- Pilav
- Bezelyeli et sote
- Zeytinyağlı taze barbunya
- Közlenmiş patlıcan salatası
- Mevsim salata
- Ev yapımı kayısılı meyve suyu
3 Aralık 2012 Pazartesi
Tulum peynirli kahvaltı salatası ve hafta sonu kahvaltı sofrası
Bol yeşillikli yaptığım bir salata var; çocuklar bile bayılıyorlar her yaptığımda. Hele de bol limon ve elma sirkesi eklemişsem. Aslında çok basit bir lezzet, dolapta ki tüm yeşilliklerden ekliyorum bir de domates varsa tamamdır. Tam suyuna ekmek banmalık çocuklarımın tabiriyle… Bu hafta sonu kahvaltı için yaptığımda görümcemin getirdiği tulum peynirinden de ilave ettim çok yakıştı. Peynirin lezzeti de önemli tabiî ki, bilenler bilir hakiki Kargı tulum peyniri (deri peyniri) bence çok lezzetli oluyor. Sadece kahvaltı için değil her öğünde yapılabilir bir tarif, balığa ve akşam yemeklerine de çok yakışıyor.
Malzemeler:
- 3–4 adet domates
- Yarım demet maydanoz
- Yarım demet dereotu
- Limon suyu
- Elma sirkesi
- Tuz
Domatesleri küp, yeşillikleri ise ince doğrayın. Derin bir kâsenin içerisine alın tuz, sirke ve limon suyunu ilave edip karıştırın. Servis tabağına alıp üzerine tulum peynirini serpiştirin.
Not; İsteğe göre taze nane, tere, çok az marul ilave edebilirsiniz.
30 Kasım 2012 Cuma
Kestane Bahçesi
Yıllar önce bir gazete haberinde Bağcılar belediyesi tarafından Nostalji bahçeleri adı ile bir proje başlatılacağını ve ilçenin adına uygun olarak çeşitli mahallelere meyve bahçeleri yapılacağını okuduğumda Bağcılar da yaşayanlar için çok sevinmiş ama bu kadar başarılı ve devamlı olacağını tahmin etmemiştim açıkçası.
Bağcılar Belediyesi, Başkan Lokman Çağırıcı önderliğinde, Bağcılar’ı ismine uygun bir hale getirmek için ilk olarak 2006 yılında Üzüm Bağı’nı kurarak Nostalji Bahçeleri Projesi’ni başlattı. Nostalji bahçeleri kapsamında üzüm, kayısı, kiraz, kestane ve en son fındık bahçesi tamamlandı.
Annemden kayısı, kiraz, kestane bahçelerinin methini duysam da geçen yaz gidip bizzat görene kadar beğeneceğimi düşünmemiştim nedense. Benim sadece Kestane Bahçesini görüp fotoğraflama imkânım oldu, umarım sonra ki ziyaretlerimde diğer bahçeleri de fotoğraflayıp paylaşabilirim. Ailece, çocuklarınızla, arkadaşlarınızla gidip rahatça oturabileceğiniz, pikniğinizi yapabileceğiniz bir yer.
Fotoğraflar bahçenin güzelliğini anlatıyor zaten. behçede piknik alanları, mangal yapabileceğiniz bölümler, yürüyüş parkuru, spor aletleri, çocuk parkı vs. mevcut, güvenlik görevlileri sürekli kontrol ediyor alanı. Bir de yöresel Kastamonu evi bulunuyor. Hemen hemen her şey düşünülmüş, tek eksik mescit olmaması, benden sonra açıldı mı bilemiyorum, değilse de umarım en kısa zamanda bu eksiklikte giderilir.
Geçenlerde okuduğum bir haberde bahçedeki ağaçların meyve vermeye başladığı yazıyordu, İstanbul’un betonlarla kaplı her ilçesinde böyle projelerin devam etmesi dileğiyle…
21 Kasım 2012 Çarşamba
20 Kasım 2012 Salı
Armutlu tart
Geçen ay, dedem bol miktarda armut göndermiş bahçesinden sağ olsun. Çocuklar armutları severek yediler, kalanlar ise zamanla iyice olgunlaşıp, çikolata rengine dönmeye başladı. Ben de kabuklarını soyup küp şeklinde doğradım ve elmalı tart harcında ki gibi pişirdim. Tart hamuru ile de birleşince harika bir lezzet ortaya çıktı.
Baktım armutlu tart pek bir sevildi, kalan armutlarla tekrar iç malzemesi hazırlayıp bu defa sonra kullanmak için dondurucuya koydum. Daha sonra çıkarıp buzu çözülünce aynı tart hamuru ile pişirdim, sonuç yine harikaydı. Ben tartı pişirmeden önce üzerine yine dondurucuda sonra kullanılmak üzere beklettiğim süt reçelinden ilave ettim ki lezzetine lezzet kattı. Süt reçeli tarifimiz için buraya tıklayabilirsiniz, zahmetli gibi görünse de çok kolay yapılıyor ve tartlarınıza lezzet katıyor.Süt reçeli ilave etmeden bile mutlaka yapılması gereken bir lezzet bence…
Malzemeler:
- 100 gr. erimiş tereyağı
- Yarım su bardağı toz şeker
- 1 çay bardağı sıvıyağ
- 1 su bardağı yoğurt
- 1 yumurta
- 1 paket kabartma tozu
- Aldığı kadar un
İç malzemesi için;
- 6–7 adet olgun armut
- Toz şeker
- Kırılmış ceviz
- Tarçın
İyice olgunlaşıp çikolata rengine dönen armutlarınızın kabuklarını soyup küp doğrayın. Zaten çok olgunlaştığı için çabucak ezilecekler doğrarken. Bir tavaya alıp şeker ilavesi ile suyunu çeken kadar pişirin. Pişen armutlarınızın içerisine ceviz ve tarçın ilave edip birkaç defa daha karıştırıp ocağın altını kapatın.
Hazırlanması:
- Erimiş tereyağını derin bir karıştırma kabının içerisine alın.
- Şeker ve yumurtayı ilave edip elinizle iyice karıştırın.
- Sıvıyağ ve oda sıcaklığında ki yoğurdu ilave edip tekrar karıştırın.
- Kabartma tozu ve aldığı kadar un ilavesi ile kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğurun.
- Hamurunuzdan portakal büyüklüğünde bir parça koparıp dondurucuda bekletin.
- Kalan hamurunuzu 10 dakika kadar dinlendirip kullanacağınız tepsinizin büyüklüğünde açıp, yağlanmış tepsiye yerleştirin.
- Hamurun üzerine hazırlayıp soğuttuğunuz iç malzemenizi yayın.
- İç malzemesinin üzerine kullanacaksanız süt reçelinizi yayın.
- Daha sonra dondurucuda beklettiğiniz hamuru rendenin iri tarafı ile rendeleyip iç malzemesinin üzerini kaplayacak şekilde yayın.( Hamur iyice donmamışsa rendelemede zorlanabilirsiniz. Ben rendeleyemediğim bazı yumuşak kısımları elimle çok küçük parçalara bölerek iç malzemesinin üzerine yerleştirdim.)
- 180 derece önceden ısıtılmış fırında pişirin. Soğuyunca ya da ılıkken dilimleyip servis edin.
17 Kasım 2012 Cumartesi
16 Kasım 2012 Cuma
Evde erişte yapımı
Geçen haftalarda kızların makarna istedikleri bir gün erişte yapmaya karar verdim. Tarifini buraya eklemek için bu defa ölçülü olarak deneyip, yapım aşamalarını da fotoğrafladım. Hava karardığı için piştikten sonra ki halinin fotoğrafı yok. Kış için kurutarak yaptığım zaman paylaşırım inşallah. Sizlerde evde, makarnaya bayılan minikler için uzun şeritler halinde kesip uzun makarnalar yapabilirsiniz.
Malzemeler:
- 2 yumurta
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 4 su bardağı HATAP UN
- Aldığı kadar su (1 su bardağı kadar su)
Hazırlanması:
- Derin bir kâsenin içerisinde yumurtaları çatalla çırpın.
- Üzerine tuz ve unu eleyerek ilave edin.
- Suyu yavaş yavaş ilave ederek sert bir hamur yoğurun.
- Yoğurduğunuz hamurun üzerini örterek 10–15 dakika kadar dinlendirin.
- Dinlenen hamuru merdane ile açıp inceltin.
- İki parmak aralıklarla uzun şeritler kesin.
- Uzun şeritlerin her birini sırasıyla erişte şeklinde kesin.
- Unlanmış tepsiye serip ara sıra karıştırın.
- Kesme işlemi bitince bir tencere de su kaynatıp makarna haşlar gibi haşlayarak pişirin ve isteğinize göre tüketin.
Not: erişteleri hemen tüketmeyecekseniz, yufka şeklinde açıp, kesmeden önce temiz bir bez üzerinde biraz kurutup daha sonra kesin. Çok fazla da kurutmayın, bu defa da kırılır Benim vaktim olmadığı ve hemen pişireceğim için bolca un serperek kurutmadan kestim. Kurumadığı için keserken zorlanabilirsiniz, unlarsanız çok fazla sorun yaşamazsınız. Ama pişirmeden önce unları hafifçe silkeleyin.Erişte hamurunun sert bir hamur olması gerekiyor.
15 Kasım 2012 Perşembe
Evde patates cipsi yapımı
Çocukların çok sevdiği, oldukça pratik ve kolay bir tarif. Ne zaman patates kızartsam bizim evdeki minikler mutlaka cips yapmamı istiyorlar. Daha önce fırında yapılmış halini paylaşmıştım sizlerle bugünde aslına uygun, kızartılarak yapılanını paylaşıyorum. Ben sade olarak yapıyorum ama isteğe göre patateslere farklı baharatlar ilave edilerek hazırlanabilir. Diğerine göre daha fazla yağ içerdiği kesin. Her zaman olmasa da arada yapılabilir diye düşünüyorum. Minikleri mutlu etmenin en kolay yollarından biri…
Malzemeler:
- Patates
- Tuz
- Kızartmak için; sıvıyağ
Hazırlanması:
- Patateslerin kabuklarını soyup yıkayın ve iyice kurulayın.
- Kuruladığınız patatesleri çok ince olarak kesin.
- Tuz ve isteğe göre baharat ilave ederek bol ve çok iyi kızdırılmış sıvıyağda kızartın.
- Kızartılan cipsleri kâğıt havlu üzerine alarak fazla yağını süzdürün.
Not: dikkat edilmesi gereken nokta patateslerin iyice kurulanıp, çok ince olarak doğranması. Bol ve iyice kızdırılmış yağda kızartılması.
Kuru armuttan meyve suyu
Geçen kış anneannemin gönderdiği kurutulmuş armutları nasıl değerlendireyim diye düşünürken meyve suyu hazırlamak geldi aklıma. Zira evdeki miniklerin en seveceği şekli meyve suyu yapılmış hali olacaktı ve tahmin ettiğim gibi oldu, pek sevdiler. Siz isteğinize göre meyveleri ile beraber tüketebilirsiniz kesinlikle daha faydalı olacaktır.
Malzemeler:
- 1 büyük kâse kurutulmuş armut
- 3 büyük kâse su
- Şeker
Hazırlanması:
- Kurutulmuş armutları iyice yıkayıp suyunu süzün.
- Derin bir tencereye alıp üzerine su ve şekeri ilave edin.
- Kaynamaya başladıktan sonra kısık ateşte 5–10 dakika daha kaynatın ve ağzı kapalı olarak soğumaya bırakın.
- Suyunu süzüp buzdolabında soğutarak servis edin.
13 Kasım 2012 Salı
Muhallebi dolgulu kek (Kolay pasta)
Facebook sayfamızda daha önce paylaşmış ve Verda Suyun “anne, çok güzel olmuş pastaaaa!” övgülerini hak ettiğini yazmıştım. Aradan onca zaman geçti, ne oraya ne de bloğa tarifini bir türlü yazamadım. Siz benim tarif yazma yavaşlığıma aldanmayın ve hemen deneyin bu harika pastamızı. İsterseniz sizin ve çocuklarınızın çok sevdiği bir kek tarifiniz varsa onunla da deneyebilirsiniz…
Malzemeler:
Kek için:
- 4 yumurta
- 1 su bardağı şeker
- 1 su bardağı yoğurt
- Yarım su bardağı sıvıyağ
- 1 paket kabartma tozu
- 2 su bardağı HATAP un
Yumurta ve şekeri mikserle çok iyi çırpın. Yoğurt ve sıvıyağı da ilave edip tekrar bir kaç saniye çırpın. Unu ve kabartma tozunu sıvı karışımın üzerine eleyin ve tekrar karıştırın. Yağlanmış ve unlanmış, istediğiniz bir kek kalıbına karışımı boşaltıp eşit şekilde yayın.180 derece önceden ısıtılmış fırında batırdığınız kürdan temiz çıkana kadar pişirin. Kek ılıyınca ters çevirerek kalıptan çıkarıp soğutun.
Not; Ben bu aşamada kekin kalıptan dağılmadan rahat çıkması için, kalıbı ters çevirince kalıbın tabanına nemli bir bez örtüp beş dakika kadar bekletiyorum. Bir süre sonra kek kendiliğinden çıkmış oluyor. Tabi pişirme öncesinde sıvı kek karışımını boşaltmadan kalıbı yağlayıp unlamak gerekiyor. Ben sıvıyağ kullanarak yağlıyorum kalıbı ve sorun yaşamıyorum.
Krema için:
- 2 su bardağı süt
- 3 yemek kaşığı HATAP un
- 3 yemek kaşığı şeker
Süt, un ve şekeri bir tencereye alıp sürekli karıştırarak kısık ateşte muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin ve soğutun. İsterseniz ocağı kapatınca muhallebi sıcakken içerisine 1 çay kaşığı tereyağı ve vanilya ilave edebilirsiniz.
Çikolata sos için;
- 1 su bardağı süt
- 1 su bardağı su
- 1,5 yemek kaşığı nişasta
- 2yemek kaşığı kakao
- 3 yemek kaşığı şeker
- 40 gr çikolata
Süt, su, nişasta, şeker ve kakaoyu bir tencereye alın ve sürekli kısık ateşte karıştırarak pişirin. Ocağın altını kapatınca çikolata parçalarını ilave edip ara sıra karıştırın. Kıvamı çok koyu gelirse biraz süt ilavesi ile kıvamını ayarlayabilirsiniz. İsterseniz çikolata miktarını artırarak daha lezzetli bir sos elde edebilirsiniz.
Not; Muhallebi ya da çikolata sosu soğuyana kadar ara sıra karıştırırsanız pürüzsüz ve akışkan bir doku elde edersiniz.
Hazırlanması:
- Keki tarifine göre hazırlayıp soğutun. Ortadan ikiye bölün ve içerisini kaşık yardımıyla çıkarın.
- Bu kısımlara muhallebiyi eşit olarak yayın.
- Kekin üst parçasını muhallebili kısmın üzerine yerleştirin.
- En üst kısma hazırladığınız çikolata sosu dökün ve birkaç saat dinlendirdikten sonra servis edin.
- Pastanız hemen tüketmeyecekseniz. İçerisinde ki muhallebinin bozulmaması için üzerini bir kek fanusu ile kapatarak buzdolabında bekletmenizi tavsiye ederim.
Not; Eğer buzdolabında bekletirken üzerini kapatmazsanız sos ve kek kurur, lezzeti bozulur.Kek fanusunuz yoksa pastayı koyduğunuz tabağınızdan daha geniş, pastadan da daha yüksek bir kâseyi kekin üzerine fanus şeklinde kapatabilirsiniz:::)))
11 Kasım 2012 Pazar
8 Kasım 2012 Perşembe
Beş çayı sofrası
Geçen ay, arkadaşlarım için hazırladığım sofranın aceleyle çekilmiş bir fotoğrafı. Çay sofralarına menü fikirleri arayanlar için paylaşıyorum…
Menü;
Pirinç salatası (tarif için tıklayın)
El açması peynirli börek
Çikolata soslu kek-pasta (tarif için tıklayın)
Armutlu tart
7 Kasım 2012 Çarşamba
Sarı haşhaş kaplamalı - cevizli kurabiye
Bugün ne pişirdin? grubumuzda çok güzel lezzetler paylaşan bir arkadaşımız var; Mutlu gün kurabiyecisi sevgili Aslı. Aslının bir diğer özelliği de çok basit bir keki bile farklı sunum önerileri ile nefis bir pasta görünümüne getirmesi. Birbirinden harika görünümlü, eminim lezzetli de kurabiye ve pastalarını da unutmamak gerekir. Aslının sayfasına ulaşmak için burayı tıklayabilirsiniz. Bu kurabiyeleri de sevgili Aslı paylaştığında çok beğenmiş fakat haşhaşa bulanması nedeniyle biraz çekimser kalmıştım açıkçası. Sonradan yarım ölçü yapıp denemeye karar verdim. Yapım aşaması biraz uğraştırsa da evdekilerin tadına bakıp ta çok beğendiklerini görünce şekil verme aşamasını unutmuştum bile:::))).Ab-ı Hayat’ta bundan sonra sıkça yapılacak lezzetler arasında olacak, bu harika kurabiyeleri mutlaka denemenizi tavsiye ederim…
Tarif için teşekkürler sevgili Aslı!
Malzemeler:
- 250 gr. yumuşak margarin ya da tereyağı
- 1 çay bardağı sıvı yağ
- 1 su bardağı pudra şekeri (ben toz şeker kullandım)
- 1 yumurta sarısı ( beyazı dışına)
- 1 su bardağı ince çekilmiş ceviz
- Yarım paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- Aldığı kadar HATAP un
Üzeri için; sarı haşhaş, fındık ve çokokrem
Hazırlanması:
- Margarin (tereyağı),sıvıyağ, şeker, yumurta sarısı, ceviz, kabartma tozu ve aldığı kadar un ile hamur yoğurun.
- Hamurun üzerini streç filmle kapatarak 20 dk kadar buzdolabında bekletin.
- Hamurdan parçalar kopartarak rulo şeklinde yuvarlayın.
- Yaptığınız ruloları bıçak yardımıyla iki parmak eninde kesin.
- Yan taraflarını önce yumurta akına sonra sarı haşhaşa batırarak dik şekilde yağlı kâğıt serilmiş tepsiye dizin.
- 180 derece önceden ısıtılmış fırında pişirin.
- Soğuyunca üzerine tüp çokokrem sıkın ve fındık koyun.
6 Kasım 2012 Salı
Karadeniz gezisi son bölüm; Soğanlı geçidi, Bayburt, Tokat, Erbaa
Uzun gölü arkamızda bırakıp, Tokat ve Erbaa’da bizleri bekleyen arkadaşlarımızı ziyaret edip evimize dönmek üzere niyetleniyoruz. Yolu kendimizce kısaltmak için haritada Bayburt üzerinden gidilebilecek bir yol buluyoruz! Yola çıkmadan önce tedbirli davranıp karşı taraftan aynı yolu kullanarak gelen birkaç aileye de yolun durumunu soruyoruz. Onlar buraya alışmış olacaklar ki hiç tereddütsüz olumlu cevap veriyorlar.
Meşhur soğanlı geçidinin aşılması zor yolları olduğunu bilmeden gönül rahatlığıyla çıkıyoruz yola.
Yol belli bir yere kadar çok güzel ama yukarılara gidildikçe insanlar, evler, köyler hatta hayvanlar bile kaybolmaya başlayınca acaba doğru yolda mıyız diye düşünmeye başlıyoruz
Neyse ki maceralı bir yolculuktan sonra Soğanlı Geçidi’nin en yüksek noktasına varıyoruz. Rakım 2333 Soğanlı Geçidi. Yolun arkasında görünen beyazlık gökyüzü değil, o kadar yoğun sis var ki, iki adım ötemizi göremez oluyoruz.
Not; Yukarıda ki iki fotoğraf netten alıntı, asıl yayınlanan siteyi bulamadım link vermek için. Sadece soğanlı geçidinin nasıl bir yer olduğunu görmeniz için ekliyorum. Ben sisin yoğunluğundan burayı tam olarak ifade eden fotoğraflar çekemedim.
Bayburt’a kestirmeden gitmek düşündüğümüz kadar kolay değil, hala yolumuz var gidilecek.60 km’lik yolu yaklaşık 4 saatlik bir sürede geçip Bayburt’a varıyoruz akşam saatlerinde. Kelkit, Köse derken gecenin ilerleyen saatlerinde Alucra’ya varıyoruz, daha fazla yol almayıp burada kalıyoruz. Sabah erken saatlerde yola çıkıyoruz tekrardan, son durağımız olan Tokat’a ve sonrasında Erbaa’ya varmak için.
Erbaa’da can dostlarla çok güzel bir gün geçiriyoruz. Bizim kadar çocuklarda özlemişler birbirlerini, nede olsa doğduklarından beri geçen yıl arkadaşlarımız Erbaa’ya biz de buraya taşınana kadar hiç ayrılmadılar, hatta aynı sıraları paylaştılar. Öyle iyi geliyor ki orada geçirdiğimiz vakitler onlara da bize de…
Harika birkaç günün ardından sabah erken saatlerde çıktığımız yolculuğumuzu gecenin ilerleyen saatlerinde tamamlayıp evimize dönüyoruz, yeni maceraların hayallerini kurarak…
4 Kasım 2012 Pazar
Çikolata soslu kek
Buraya yazmayalı çok fazla zaman olmuş, yeni tarif için gelenler hep eli boş dönmüşler. Yaz başından beri beni bırakmayan rahatsızlıklar, bayram tatili, yoğunluklar, evdeki tadilat işleri derken bilgisayarı açmadığım günler oldu. Bayram tatilinde kısa süreliğine de olsa anne-babamın buraya gelmesi, onlarla vakit geçirmek iyi geldi. Umarım bundan sonra daha sık yazabilirim. Aslında yayınlanmayı bekleyen Karadeniz gezisinin son bölümü kaldı ama ondan önce sizlerle bu keki (pastayı) paylaşmak istedim. Bayram öncesinde gelen misafirlerim için hazırlamıştım bu harika pastayı.
Tarife buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz, buna benzer ağlayan kek/pasta isimli bir tarif blogda mevcut. Ona ulaşmak isterseniz de burayı tıklayabilirsiniz.
Ayrıca Ab-ı Hayat fan sayfamızı beğenmek ve burada paylaşılmayan güzellikleri de görmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
Aileniz ve sevdiklerinizle birlikte güzel bir gün ve hafta geçirmeniz dileğimle…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)