22 Şubat 2012 Çarşamba

Sürpriz kek









Tarifini yıllar önce Yeşil Kivi’nin bloğundan almıştım. Arasında ki hindistancevizli dolgu ve böğürtlen reçeli herkesin dikkatini çekmişti. Farklı ve lezzetli bir kek yapmak isteyenlerin deneyebileceği bir tarif. Tarifin aslı Dr. Oetker paketinden…





Malzemeler:


  • 2 yumurta sarısı

  • 1 su bardağı şeker

  • 100 gr. margarin (veya yarım su bardağı sıvıyağ)

  • 1 su bardağı süt

  • 1,5 çay bardağı iri dövülmüş fındık

  • 1 paket vanilya

  • 1 paket kabartma tozu

  • 2 dolu yemek kaşığı kakao

  • 2 su bardağı un




Yumurta sarıları ve şekeri 5 dakika mikserle çırpın. Sıvıyağ ve sütü ekleyip tekrar çırpın. Kalan malzemeleri de sırasıyla ekleyip çırparak birbirine karışmasını sağlayın.





Hindistan Cevizli İç Harç :




  • 2 yumurta akı

  • 2 yemek kaşığı şeker

  • 1 çay bardağı hindistan cevizi

  • 1 çay bardağı vişne ( 2–3 yemek kaşığı böğürtlen reçeli kullandım)


Yumurta aklarını 5 dakika kadar mikserle çırpın. Çırpmaya devam ederek şeker ve hindistan cevizini ekleyin.





Hazırlanması:




  • 12x30 cm.lik dikdörtgen kalıbı (ben orta boy yuvarlak bir kalıp kullandım) yağlayıp hamurun yarısını kalıba yayın.

  • Üzerine daha önce hazırladığınız hindistan cevizli karışımı yayın ve vişneleri (ya da reçeli) dökün.

  • Kalan hamuru en üste gelecek şekilde yayın.

  •  Önceden ısıtılmış 170 derece fırında pişirin.



17 Şubat 2012 Cuma

Balık sofraları ve menüleri











Hafta sonu arkadaşım Elmas’ın bizler için hazırladığı harika balık sofrasının fotoğraflarını düzenlerken birkaç tane daha balık menüsüne rastlayınca hepsini birlikte paylaşmak istedim.   Öncelikle Pazar akşamı arkadaşımın bizler için hazırladığı sadece balık yapacağım deyip menüsüne nefis kuru dolmaları ve kadayıf tatlısını da ilave ettiği harika sofrasıyla başlayalım. Her zaman ki gibi zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığımız, iyi ki böyle dostlarımız var dediğimiz bol muhabbetli bir akşam geçirdik…
























Menü;






  • Mercimek çorbası

  • Fırında somon

  • Kuru biber ve patlıcan dolması

  • Brokolili yeşil salata

  • Fırında fındıklı kadayıf tatlısı

  • Son karemiz ise çiçek köşemizden ben çok beğendim, harikalar değil mi?















Yıllar öncesine ait bir fotoğraf, sanırım 2007 yılından… Sevgili Tuğba bizlere bu harika sofrayı hazırlamıştı. Folyoda hamsi ve tavada palamut yapmıştık. Kırmızı közlenmiş biber ve yeşil salata eşliğinde, bir de tulumba tatlısı ve baklava vardı. Böyle fotoğrafları gördükçe iyi ki Ab-ı Hayat’ta yazmaya başlamışım diyorum, benim için yeri hiçbir şeyle ölçülemeyecek bir anı defteri oldu…



















Bu fotoğrafta 2007 yılından kalanlardan::)) .O zamanlar üç kişilik olan ailemiz için hazırladığım bir sofra, tavada çinekop pişirmişim ve turşu suyu ile ikram etmişim bu defa. Salata da değişiklik yapıp narlar ile süslemişim. Güzel de olmuş, ben çok beğendim. Ya siz?





















Biraz daha yeni,2010 yılına ait fotoğraflar. Sofraların fotoğrafları yok, acele ile çekilmiş muhtemelen… İlk fotoğraftakiler fırında palamut. Patates, domates, kuru soğan, yeşilbiber ve limon dilimleri ilave edip üzerini folyo ile kapatıp 200 derece fırında pişirmişim. İkinci fotoğraf ise muhtemelen balık nasıl temizlenir ve pişirilir sorusunun cevabı olarak hazırlanmış ama yazılamadan bir köşede kalmış. Öncelikle balığımızın baş kısmını kesiyoruz ve istediğimiz kalınlıkta dilimliyoruz. (Özellikle palamut balığında önce dilimleyip sonra temizlemek daha kolay oluyor).Daha sonra içini temizleyip yıkıyoruz. Son olarak suyunu iyice süzdürüp tuz ve mısır unu ilave edip kızgın yağda kızartıyoruz. Son karedekiler ise tavada palamut balıkları…








Huzurlu, keyifli, muhabbetli dost sofralarında buluşabilmeniz dileğiyle, mutlu hafta sonları…













15 Şubat 2012 Çarşamba

Görümcemin gün sofrası











Hafta başında karlı bir öğleden sonra, Verda Su’yun en sevdiği şeylerden bir tanesi olan otobüse binerek halasına gittik. O gün ki otobüs maceramızın gülümseten anısı ise yan koltukta oturan başka bir miniğin annesine dönüp bizi göstererek “bebek ve annesi bize gelsinler “oldu. Görümcem bizler için her zaman ki gibi harika bir sofra ve nefis lezzetler hazırlamıştı. Güzel bir günün ardından bolca kar yağışı eşliğinde evimize döndük.





Görümcemin menüsü ve fotoğrafları;


















  • Barbunya salatası



  • Kuru patlıcan dolması



  • Cevizli çörek



  • Poğaça



  • Haşhaşlı tatlı



  • Salçalı kurabiye



  • Cevizli kaya kurabiyesi



  • Yoğurtlu havuç salatası















14 Şubat 2012 Salı

Uzakları yakın edebilmek…










Hafta sonu kargo paketimi teslim ettikten sonra heyecanla açtım. Yukarıda ki güzellikleri görünce birçok duyguyu bir arada yaşadım. Hem çok mutlu oldum, hem çok şaşırdım hem hüzünlendim… Canım Papatyam uzakları yakın etmek isteyip yüreğinde ki güzelliklerden bir parça da bana göndermiş. Kendi hazırladığı bu el emeği güzellikler için ne desem, nasıl teşekkür etsem az olur… Bana gönderdikleri yetmezmiş gibi bir de kızımı düşünüp, görünce çok mutlu olduğu hediyeler göndermiş. Bu vesileyle yaklaşık 6 yıldır bloglarımız aracılığıyla yazıştığımız Papatyacığım ile telefonda da olsa tanışmak nasip oldu. Yüreğinde ki güzellik sesine de yansımış desem abartmış olmam kesinlikle…







Canım arkadaşım, yüreğinden sevgi, gözlerinden ışıltı hiç eksilmesin! Yeni yaşın güzelliklerle dolu bir yaşam getirsin…














12 Şubat 2012 Pazar

Pekmezli tatlı & Aside ya da Haside






 



Uzun süredir TV’de yemek programı izlemiyordum. Bir kaç gün önce kızımı okula bırakıp geldikten sonra soframız programına rastladım. Yozgat ilimizde yapılan çekimde Haside isimli pekmezli bir tatlı yapılıyordu. Önce ismi dikkatimi çekti sonrada malzemelerin az ve evde bulunabilir olması. Pekmezle yapıldığı içinde doğal bir lezzet diyebileceğimiz bir tatlı. Ben yarım ölçü yaptım. Öğrendiğime göre de özellikle İç Anadolu Bölgesi olmak üzere birçok yörede yapılıyor ve pekmezli bulamaç olarak da biliniyormuş. Aslında içerisine ceviz eklemeden yapılırsa çocuklara çikolatalı puding yerine de yedirilebilir. İki yaşında ki kızım hoşuna gitmiş olacakki bir kâseyi tek başına bitirdi…
















Malzemeler:




  • 1 su bardağı pekmez

  • 2 su bardağı su

  • 3 yemek kaşığı nişasta

  • 1 su bardağı kırılmış ceviz


Hazırlanması:




  • Pekmez ve suyu bir tencereye alın ve içerisine nişastayı ekleyip sürekli karıştırın.

  • Kısık ateşte karıştırarak koyulaşana kadar pişirin.

  •  İçerisine cevizi ekleyip servis kâselerine alın.

  •  Üzerini isteğe göre ceviz ile süsleyip ılık ya da soğuk servis edin.




7 Şubat 2012 Salı

3 kabartma tozlu poğaça












Annemin yıllardır yaptığı bir kek var hepimizin “anne keki” diye bildiğimiz, hafta sonunda tarifini istemek için aradığımda sana bir de poğaça tarifi vereyim çok kolay ve lezzetli deyince yazmaya başladım. Malzeme listesinde üç tane kabartma tozu olduğunu görünce de şaşırdım açıkçası. Ama annem garanti verince, dün akşam kızımın beslenmesi için denedim. Hamuru yoğurmaya başladığım andan itibaren önyargılı olmamak gerektiğini bir kez daha anladım::::))) Kabartma tozu kullanılmasına rağmen mayalı hamurla yapılmışçasına yumuşacık poğaçalar oldular. Malzeme listesinde tuz yoktu, ben ekledim. Üzeri için galeta ununa batırabileceğiniz gibi yumurta sarısı da sürebilirsiniz. Ben yarısına yumurta sarısı sürdüm yarısına ise galeta unu yerine bayat ekmekleri rondodan geçirip poğaçaları batırdım. Malzeme listesini görünce böyle poğaça tarifi olmaz demeyin mutlaka deneyin:::))))





Malzemeler:




  • 3 su bardağı yoğurt

  • 1 su bardağı sıvıyağ

  • 3 paket kabartma tozu

  • Aldığı kadar un


Üzeri için; galeta unu



Hazırlanması:




  • Yoğurt, sıvıyağ ve kabartma tozlarını derin bir kabın içerisine alın.

  • Unu yavaş yavaş ekleyerek aldığı kadar un ilavesi ile hamur yoğurun.

  • Hamurdan parçalar koparıp yuvarlayın ve galeta ununa batırın.

  • Yağlı kâğıt serilmiş tepsiye dizip 180 derecede önceden ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar pişirin.






Benden notlar;





Ben miktar fazla olmasın diye 2 su bardağı yoğurt



2 paket kabartma tozu



Yarım su bardağı sıvıyağ ve aldığı kadar un ilavesi ile hazırladım.2 büyük fırın tepsisi kadar çıktı. Sade poğaçalar bizim eve sevilmediği için peynirli olarak denedim. Siz ölçüleri kendinize göre ayarlayabilirsiniz.







Bu tarifi çay, kahve bahane etkinliğinin bu hafta ki ev sahibi tombul tarifler bloğuna gönderiyor, kolaylılar diliyorum.


6 Şubat 2012 Pazartesi

Muzlu Kek












Fotoğraftaki kekleri geçen hafta evdeki kararan muzları değerlendirmek için yapmıştım. İçerisine eklediğim çırpılmış kremşantiden mi yoksa muz ilavesinden mi bilemiyorum ama yumuşacık ve çok lezzetli bir kek oldu. Bunlara bir de harika muz tadı eklenince çocuklar çok sevdiler. Anlayacağınız evdeki malzemelerle yapılan bu kek çocukları mutlu etmeye yetti…





















Malzemeler:






  • 3 yumurta

  • 1 su bardağı şeker

  • Yarım su bardağı sıvıyağ

  • 1 yemek kaşığı çırpılmış kremşanti

  • 3 adet orta boy muz

  • 1 paket kabartma tozu

  • 2 su bardağı un

  • 1 adet Metro çikolata + 1 yemek kaşığı un(kullanmayabilirsiniz)




Hazırlanması:




  • Yumurtayı ve şekeri mikserle iyice çırpın.

  • Sıvıyağ, kremşanti ve çatalla ezilmiş muzları ekleyip tekrar çırpın.

  •  Unu ve kabartma tozunu eleyerek içerisine ilave edin ve karıştırın.

  • En son bıçakla doğradığınız metro çikolatayı 1 yemek kaşığı unla karıştırıp içerisine ilave edin ve kaşıkla karıştın.

  • Yağlanmış orta boy kare bir borcama kek hamurunu dökün ve önceden ısıtılmış fırında 180 derecede batırdığınız kürdan temiz çıkana kadar pişirin.













2 Şubat 2012 Perşembe

Kıyır Kıyır Tuzlu Simit & Kandil simidi






 



Tencere pizzasının tarifini aldığım arkadaşa gittiğimizde bizlere bu harika tuzlu simitleri ikram etmişti. Tarifini alıp defalarca yaptım ve fotoğrafladım ama bir türlü yazmak nasip olmadı kısmet kandil için yayınlamaktaymış.Belki kandil simidi olarak yapıp sevdiklerinizle paylaşmak istersiniz. Bizim evde son zamanlarda çok beğenilen lezzetlerden bir tanesi ve kurabiye sevmeyen eşimin bile favorisi olduğunu da söyleyeyim ::))).Ayrıca notlar kısmında faydası olur düşüncesiyle kendimce püf noktalarını da yazmaya çalıştım.




Bu vesileyle ellerin semaya açıldığı, bol dualı, bol şükürlü bir gün ve gece geçirmeniz dileğiyle. Dualarda buluşalım…



















Malzemeler:






  • 1 paket tereyağı (250 gr)

  • 1 çay bardağı sirke (yarım çay bardağı kullandım)

  • 1 çay bardağı sıvıyağ

  • Yarım çay bardağı şeker

  • 1 tatlı kaşığı tuz

  • 1 yumurta (akı üzerine)

  • 1 paket kabartma tozu

  • Aldığı kadar un (5,5 su bardağı un kullandım)




















Hazırlanması:






  • Oda sıcaklığındaki tereyağını, sıvıyağı, sirkeyi, şekeri, tuzu, yumurta sarısını derin bir kaba alın ve elinizle birbirine yedirene kadar karıştırın.

  •  Aldığı kadar un ve kabartma tozu ilavesi ile hamur yoğurun.

  • Hamuru tezgâhın üzerine alın ve merdane yardımıyla açın.

  •  Kalıbınızla şekil verin ve iki tarafını da önce yumurta akına sonra susama batırıp yağlı kâğıt serilmiş fırın tepsisine dizin.

  • 180 derece de susamlar kızarana kadar pişirin.












Benden notlar;






  • Tereyağı kullanırsanız daha lezzetli ve sağlıklı:::))) kurabiyeleriniz olur.

  • Tarifini aldığım arkadaşım Ülker Teremyağ kullanarak yapıyormuş.

  • Ben sirke miktarını birkaç denemeden sonra yarıya indirdim. Sirke çok güzel kıyırlık veriyor ama bana biraz buruk bir tat verdi gibi geldi. Tabi ki damak zevki belki siz rahatsız olmazsınız, iki şekilde de deneyip kendi ölçünüzü oluşturabilirsiniz.

  •  Elma sirkesi de kullandım ama tereyağı ve üzüm sirkesi kullanarak yaptığım daha lezzetli geldi.

  • Yumurta akını çatalla çırparsanız simitleri daha kolay batırırsınız.

  • Susamlara isteğe göre tek taraflı da batırabilirsiniz ama iki taraflı batırılanlar kesinlikle daha lezzetli oluyor.

  • Bir de tuzlu simitleri susamlar kızarana kadar çok iyi pişirmek gerekiyor bence bu haliyle daha da lezzetli ve kıyır oluyor.


Hoş geldin sofrası…














Geçen haftalarda komşularımdan bir tanesi diğer apartmanlardan “hoş geldin” demeye gelmek istediklerini söyleyince açıkçası hem şaşırdım hem de sevindim. Zira günümüzde komşuluk ilişkileri giderek zayıflamaya başladı. Karşı komşunuzun bile selam vermediği günlerde yaşadığımızı düşünürsek bu konuda oldukça şanslı olduğumu düşünmeme vesile oldu bu görüşme. Rabbim her daim iyi insanlarla karşılaştırsın…


















Benim komşularım için hazırladığım sofra ve menü;





















  • Tel şehriye salatası



  • Kıyır kıyır tuzlu simit



  • Kakaolu toz pudingli kurabiye



  • Çikolatalı pudingli pasta



  • Yaprak sarması






Nohutlu pırasa






Geçen ay ilk defa katıldığım arkadaş toplantısında bir bayan çocuğunun bakıcısının pırasayı nohutlu yaptığını ve oğlunun bayılarak yediğini, bu nedenle de artık pırasayı nohutlu yaptığından bahsediyordu. Orada ki birçok bayan gibi ilk defa duyduğum için ilginç geldi ve denedim. Benim çok sevdiğim bir yemek oldu. Farklı pırasa tarifleri arıyorsanız bir de böyle deneyin belki sizde pırasa ile barışırsınız belli mi olur::)))




















Malzemeler:






  • 1 kg pırasa

  • 1 su bardağı haşlanmış nohut

  • 1 orta boy havuç

  • 1 tatlı kaşığı salça

  • Limon suyu

  • Tuz

  • Sıvıyağ




Hazırlanması:




  • Verev doğranmış havucu sıvıyağda kavurun.

  •  Üzerine verev doğrayıp yıkadığınız pırasaları ilave edin ve birkaç dakika daha kavurun.

  • Salçayı ve tuzu ilave edip kaynamış su ekleyerek kısık ateşte pişirin.

  •  Ocağı kapatmadan beş dakika kadar önce haşlanmış nohutları da ilave edip beraberce pişirin.


Benden notlar;



Nohut miktarını artırabilirsiniz.

Limon suyu yerine limon tuzu da ilave edebilirsiniz.

Su miktarı size kalmış kıvamını kendiniz ayarlayabilirsiniz.