28 Nisan 2010 Çarşamba

Güzellikler devam ediyor…













Yaklaşık 2 sene önce “güzellikler” adı altında sizlerle paylaşımda bulunmuş, fedakârlıkları, birileri için bir şeyler yapabilmenin adını, azda olsa fotoğraf karelerinden anlatmaya çalışmıştım.


















 Evet! Güzellikler, güzel insanlar sayesinde hala devam ediyor! Edecek de…













7 aylık kızım ablaların kucaklarında dolaşıp gülücükler dağıtırken annesinin hızlıca çektiği birkaç kareyi paylaşayım…















Keşke mümkün olsaydı da her bir emeği sizlere tek tek gösterebilseydim…






















Benim için bu yıl ki kermesin bir diğer güzel yanı da; yıllar önce üniversite sıralarında bir terimin karşılığı olarak hocama kurduğum “dünyanın küçük bir köy haline gelmesi” cümlesini birebir yaşamak oldu!





















Hiç aklıma gelmeyen bir şey oldu ve Ab-ı hayat yani yemek bloğum sayesinde aynı ilçede yaşamamıza rağmen birbirimizi tanımadığımız Fatma Hanım ve birkaç arkadaşı ile kermeste tanışmış olduk.








































Fotoğrafların büyük hallerini görebilmek için üzerlerine tıklayın.















Havlu kenarları....


















Öğleden önce gittiğimde henüz yemek bölümü açılmadığı için harika lezzetleri fotoğraflayamadım ama benim minik kızımla birlikte kermes için hazırladıklarımızın fotoğrafları var.














21 Nisan 2010 Çarşamba

Limonlu Bar (Zitronen Bars)











Sanırım bu kış hiç tüketmediğim kadar limon tüketip, limonlu lezzetler hazırladım. İçlerinden en sevdiğimiz özellikle de kızımın bayıldığı lezzet ise bu nefis limonlu barlar oldu. Hala ara sıra aklına geldikçe “hani benim çok sevdiğim, limonlu bir şey var ya ondan yapar mısın? Diyor”.Kızım çok sevmişse Ab-ı Hayat’a yazılmayı hak ediyor demektir deyip tarife geçiyorum:::)))))



Tarif ve bardak ölçüleri için teşekkürler Damak Tadı (Gül)!





Malzemeler:





Tabanı için;






  • 1/2 su bardağı (100 gr) un

  • 2 yemek kaşığı (45 gr) pudra şekeri

  • minicik tuz

  • 70 gr soğuk tereyağı


Üzeri için;




  • 1 su bardağından 1 parmak eksik (175 gr) şeker

  • 3 yumurta

  • 1 limon kabuğu rendesi

  • 3 yemek kaşığı un (60 gr)

  • minicik tuz

  • 2 limonun suyu



Tepesi için; pudra şekeri



Hazırlanması:




  • Tabanı için verilen malzemeleri yoğurun.

  • 20x20 cm boyutlarındaki bir tepsinin (borcam kullandım) içerisine yağlı kâğıt serin.

  • Hamuru elinizle yayıp üzerine yağlı kâğıt ve nohut koyup 20 dakika pişirin. Nohutlar, hamurun kabarmaması için ağırlık görevi yapacaklar.(ben kullanmadım)

  • Üzeri için verilen malzemeleri mikser ile çırparak hazırlayın.

  • 20 dakika pişen hamurun üzerinden nohutları alın ve karışımı pişen hamurun üzerine döküp 175 derece fırında yaklaşık 25 dakika daha pişirin.

  • En az 2 saat bekletilip üzerine pudra şekeri serperek dilimleyin.













19 Nisan 2010 Pazartesi

Cumartesi(ler)…












Aslında sadece cumartesiler değil son birkaç haftadır tüm hafta sonları çok yoğun geçiyor. Cumadan sonra birdenbire Pazartesi olmuş gibi… Ben bir tanesinin fotoğraflarını paylaşamadan başka fotoğraflar birikiyor. En iyisi tek bir yazıda hepsinden kareler paylaşmak. Buda demek oluyor ki az yazı çok fotoğraf::)))






























Pazar alışverişimizi yapıp yaz aylarını aratmayan güneşi görünce ani bir kararla aklımıza gelen en yakın su kenarına gitmek için yollara düştük…













                                     











Baharın (ve güneşin) kendini göstermeye başladığı ilk günlerden itibaren sürekli piknik hayalleri kuran minik ablamızın keyifli dakikaları…




















Sonrasında yakın köyleri keşfetmek ve biraz yeşil alan görmek için araba ile akşamın ilk saatlerine kadar dolaştık…
























Verda suyun gülücükleri eşliğinde buz gibi su içmenin keyfine vardık…sabaha boğaz ağrısı ile uyanmayı hesap etmeyerek::)))





















Gökyüzünde güneşin bir görünüp bir kaybolduğu bir hafta baba – kız bisiklet sürmeye gidince anneleri de ufaklığın uyku saatinden faydalanıp mis gibi gözlemeler pişirdi (sevgili Sümeyye’nin fotoğraflarının etkisiyle:::)))
























Yanında da başka güzellikler…




















Arkadaşlarım ve kendi sayımızı aşan çocuklarımız için hazırladığım lezzetlerden bir kaçı… Ertesi gün kahvaltı soframızı neşelendiren çikolatalı çilek adamlar…
























Yürümekten yorulduğumuz ve aslında istikamet “öğretmen evi lokantası” dediğimiz ama hafta sonu yemek çıkmadığını öğrenince yolumuzun üzerinde olan ve geçerken ” burada mı yesek?” acaba kararsızlığı yaşadığımız, sonrada iyi ki gelmişiz dediğimiz… vee bu lalelere bayıldığımız yer…




















Olurda yolunuz Çorum’a düşerse, laleleri izleyerek…



















Vişne ağaçlarının altında, temiz hava eşliğinde…





















Bu yıl okumayı öğrenen kızınızdan faydalarını dinlediğiniz şalgam suyunun tadına bakarak::::)))))






















Bahar keyfi yapmak isterseniz bir uğrayın:::)))))



























Uzaklardan gelen, babamızın lise arkadaşı ve ailesini ağırladığımız Verda suyumuzun  misafirleri için hazırladığım soframız…

























Mutfağıma baharın kokusunu getiren sebzeler…

































Renklerine ve kokusuna bayıldığım çilekler…






























Tazecik bademler…




















Gökyüzünde ki gri bulutlara inat güzel ve güneşli bir hafta geçirmeniz dileğiyle…



15 Nisan 2010 Perşembe

Unlu kıyır kıyır börek










Sevgili Disal’in bloğunda gördüğümde not etmiş ilk fırsatta da denemiştim. İlk denememden sonra defalarca yaptığım bir börek oldu. Bu da bizim ailenin beğendiği lezzetler arasında yerini almış demek oluyor! En son “en güzel öğrenci hediyesi” paketinde de yerini alınca yayınlamak gerekir deyip tarife geçeyim.



Gerçi birçok blogcu arkadaş yayınladı ama gözden kaçıranlar mutlaka denesinler… Disal tarifi sevgili Papatya Prenses’in bloğundan almış, tarifin aslı Sahrap Soysal’a ait.







Malzemeler:






  • 3 tane yufka

  • 3 tane haşlanmış patates

  • 1 büyük kâse kaşar peynir rendesi ve lor karışımı

  • 100 gr eritilmiş tereyağı

  • 2 çay bardağı sıvıyağ

  • Un

  • 1 çay kaşığı karabiber

  • 1,5 çay kaşığı tuz

























Hazırlanması:






  • Patatesleri haşlayın ve ılındıktan sonra soyup, rendeleyin.



  • Üzerine rendelenmiş kaşar peynirini, lor, tuz ve karabiber ilave edip karıştırın.



  •  Tereyağını eritin ve sıvıyağla karıştırın. Bir tane yufkayı tezgâhın üzerine serin. Her tarafını yağlayın ve elekle (ya da tel süzgeçle) göz kararı un eleyin.



  • Yufkanın yarısını içe doğru katlayın ve tekrar yağlayıp unlayın.



  • Kenar kısımlarından iki parmak içe doğru katlayın ki rulo yaptığımızda düzgün olsun.



  • Yufkanın üzerine bolca iç harçtan koyun ve rulo olarak sarın.



  • Dilimleyip yağlı kâğıt serdiğiniz tepsiye börekleri dizin. Yağ karışımı olan kabınızda az miktarda yağ kalacak, üzerine bir - iki kaşık su ekleyip, fırçayla böreklerin üzerine sürün.



  • 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar pişirin.









Benden notlar;



  •  İçerisinde kaşar peyniri ve tereyağı olduğu için sıcak servis yapın.



  • Yağ miktarı fazla gelmiyor. Üzerine un serpildiği için yağı çekiyor.



  •  Bir de üzerine mutlaka yağ sürün, yumurta sarısı sürmeyin. Yağ farklı bir lezzet veriyor.



  •  Ve son olarak çok bereketli bir börek olduğunu söyleyeyim:::))))





Tarif için teşekkürler Papatya Prenses, Disal ve Sahrap Soysal!









Bir de bu harika böreği TUZ BİBER dergisinin düzenlediği börekler etkinliğine gönderiyorum…






14 Nisan 2010 Çarşamba

Çikolatalı-kahveli-muzlu kurabiye








 





Pembe Düş Bahçesi’nin hazırladığı “Adını sen koy!” etkinliği için hazırladığım kurabiyeler. Çikolata-kahve ve muz aromasını aynı anda hissetmek istiyorsanız dışı hafif sert içi yumuşacık bu kurabiyeleri deneyin derim. Bir daha ki denemem de, ek gıdaya geçen bebeğimin meyve püresine eklemek için tarifte değişiklikler yapıp muzlu - sade kurabiyeler yapmayı planlıyorum…







Malzemeler:




  • 3 yemek kaşığı tereyağı

  • Yarım su bardağı şeker

  • 1 tatlı kaşığı kahve

  • 40 gr bitter çikolata

  • Yarım muz

  • 1 yumurta

  • 1 çay kaşığı karbonat

  • 2 tatlı kaşığı kakao

  • 1,5 su bardağı un




















Hazırlanması:





  • Tereyağı, şeker, kahve ve çikolatayı benmari usulü eritin.

  • Biraz ılınınca yumurta ve ezilmiş muz ekleyip kaşıkla karıştırın.

  •  Un, kakao ve karbonatı ekleyip tekrar karıştırın ve en az yarım saat buzdolabında sertleşene kadar bekletin.

  • Hamurdan elinizle küçük parçalar koparıp yuvarlayın ve yağlı kâğıt serilmiş tepsiye aralıklı olarak dizin.

  • Önceden ısıtılmış 160 derece fırında 15 dakika pişirin.

  • Kurabiyeler soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serpip servis edin.




















Benden not;Şeker, kakao ve muz miktarlarını isteğinize göre arttırabilirsiniz.

Hamur toparlanmayacak gibi görünebilir ama buzdolabında bekletince kolay toparlanıp şekil alıyor.

11 Nisan 2010 Pazar

Tahinli Kurabiye









Klasik tahin helvasını seviyorsanız ve kurabiye yerken ağzınızda tahin helvası tadını almak istiyorsanız bu kurabiyeler tam size göre! Tadına bakanlara tahin helvası ile yapıldığını düşündüren bir lezzet.Bol enerji içerdiğinden kışın yapmanızı tavsiye ederim::))))



Bu harika kurabiye tarifini PDÇS Etkinliği 57’nin ev sahibi sevgili Hümeyra’ya (Hümeyra’nın Yeri) gönderiyorum.







Tarifin aslı için burayı tıklayın. Teşekkürler Şükran(Elmalı Turta)!





Malzemeler:






  •  1 su bardağı tahin

  • 1 çay bardağı sıvıyağ

  • 1 su bardağı pudra şekeri

  •  1 su bardağı dövülmüş ceviz

  • 1 paket vanilya

  • 2,5 su bardağı un





















Hazırlanması:






  • Tahin, sıvıyağ, pudra şekeri, ceviz ve vanilyayı bir kabın içerisine alın ve karıştırın.

  •  Unu karışıma azar azar ilave edin. Gerekirse un ilavesi yapın.

  •  Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp yuvarlayın.

  • Üzerine bastırmadan yağlı kâğıt serili tepsiye dizin ve 170 derecede ısıtılmış fırında üzeri hafif kızarıncaya kadar pişirin.

  • Fırının içerisinde soğuttuktan sonra servis tabağına alın ki dağılmasınlar.








Benden notlar;






  • Kurabiyeleri hem cevizli hem de ceviz eklemeden denedim, eklenmemiş halini daha çok beğendim.

  • Ceviz eklemediğiniz zaman un miktarını arttırmanız gerekebilir.

  • Mutlaka fırının içerisinde soğutun, yoksa kurabiyeler dağılır.



7 Nisan 2010 Çarşamba

En güzel öğrenci hediyesi!... (nedir?)













Uzun süredir en güzel öğrenci hediyesi ne olabilir? Diye düşünüyorum. Serde yemek bloğu yazarlığı olunca doğrusu ilk aklıma gelen birbirinden lezzetli yiyeceklerden oluşan bir paket oldu. Hamilelik, Verda Suyun doğumu derken hediyeleri ulaştırmakta biraz fazla geciktim doğrusu:::)))))













                                                  








Ab-ı hayat’ın öğrenci yemekleri kategorisini açmasına vesile olan yeğenime (Gülşenciğime) gönderdiğim , Çorum –Eskişehir hattında ki yolculuğunu tamamlayan paketteki lezzetler…
























  • Yaprak sarması

  • Unlu kıyır kıyır börek

  • Tahinli kurabiye

  • Çikolatalı çatlak kurabiye

  • Puding karışımı

  • Şekerli milföy çubukları

  • Veeee Bengisu’nun ablasına mektubu:::))))











Benim öğrenci hediyem bunlar oldu, fikir olması açısından sizde düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.














Şimdi de söz sırası siz öğrenciler de “sizce en güzel öğrenci hediyesi nedir?”